İngilizce cümle yapıları 1

SDM Dil Okulu Seviye Tespit Sınavları İngilizce Almanca İspanyolca Fransızca Çince İtalyanca Rusça Yunanca Portekizce Farsça Arapça Türkçe

İngilizce cümle yapıları lego parçaları gibidir. Eğer sağlam bir bina inşa etmek istiyorsanız, ilk birkaç blogu doğru yere koymanız gerekir. Temel İngilizce cümlelerini öğrenmek işte bu nedenle çok önemlidir. Kendi cümlelerinizle harika bir kale inşa etmeden önce temel grameri iyi bilmelisiniz. İngilizcede ya da diğerlerinde harika olan şey, gramer kurallarını öğrenme aşamasından sonra, dile kolayca adapte olmanızdır. Bir adım daha ileri gidersek, bazı temel ve kolay cümleleri öğrenerek, genel İngilizce konuşmaları anlamak için kendinize yardımcı olabilirsiniz.

 

Örneği şöyle başlayabilirsiniz:

“I like cats.”

Bundan sonra şu detayları ekleyebilirsiniz:

“I like cats of the Turkish Van breed.”

Ve giderek cümle yapılarınızın karmaşıklığını artırabilirsiniz:

“I like Turkish Van cats because, unlike many other cats, they love to swim!”

 

En temel cümleden, bolca ayrıntıya sahip karmaşık bir yapıya geçmek hiç de düşündüğünüz kadar zor değil.  (Hatta çok daha karmaşık cümleler basit bir cümleyle başlar.) Bu da ileri düzeydeki öğrencilerin bile, bir cümlenin temel kısımlarından yararlanabilecekleri anlamına gelir.

Şimdi İngilizcedeki temel cümle yapılarına birlikte inceleyelim:

 

 

Understanding Parts of Speech

İngilizce cümleleri anlamak için onları daha küçük parçalara ayırmanız gerekir.

Cümleler kelimelerden, diğer bir deyişle konuşma bölümlerinden oluşur. Konuşmanın bir kısmı, bir kelimenin bir cümlede ne yaptığını tanımlar.

 

Konuşmanın bölümleri:

  • Noun (İsim): Bir kişi, yer ya da şey. Örneğin: Cat, table, king.
  • Pronoun (Zamir): İsim yerine kullanılan bir kelime. Örneğin:He, she, they.
  • Verb (Fiil): Bir eylem kelimesi. Örneğin: Swim, is, write.
  • Adjective (Sıfat): Bir isim veya başka bir sıfat değiştiren (değiştiren) veya açıklayan bir sözcük.

Örneğin Beautiful, white, shiny.

  • Adverb (Zarf): Bir fiili değiştiren veya açıklayan bir kelime. (Bir şeyin nasıl yapıldığını gösterir.)

Örneğin: Quickly, carefully, brightly.

Preposition: Bir isimle ilişkiyi açıklayan bir kelime. Örneğin: From, under, until.

Conjunction: Bağlantılı bir kelime. Örneğin: And, but, although.

 

Bu konuşma-gramer bölümlerini bilmiyorsanız bu listeyi birkaç kez okuyun. Bu terimler daha sonra bu yazıda ve İngilizce çalışmalarınızda önemli olacaktır.

 

Cümleler bölümlere nasıl ayrılır?

Artık cümlelerinizi oluşturmak için gereken temel bilgilere sahipsiniz ve bir cümlenin hangi konuşma bölümlerden oluştuğunu biliyorsunuz. Şimdi kelimeleri nasıl kombine edeceğinizi öğrenmeniz gerekiyor. Şöyle ki;

Cümle içerisinde bir subject-özne (cümledeki kişi, yer veya şey)  bir eylemi – action (konunun ne yaptığı) vardır. Her ikisi birlikte, bir düşünce ifade ederler.

İngilizcedeki en kısa cümle bile bu kuralı takip eder:

“I am.” (“I” is the subject, “am” is the action!)

Diğer örneğe bakalım:

“I ate.”

 

Cümleye daha fazla detay, özne ya da aksiyon ya da herhangi bir nesne ekleyebilirsiniz.

“I ate a hamburger.”

Ya da, nesneye de bir açıklama ekleyebilirsiniz:

“I ate a delicious hamburger.”

Bazen daha fazla özne ve aksiyon da ekleyebilirsiniz:

“I ate a delicious hamburger, but my friend only ate some fries.”

 

Bir cümleyi anlamaya çalışırken, yukarıdaki bilgiyi kullanarak, onu daha küçük parçalara ayırabilirsiniz. Ayrıca temel cümleleri oluşturmak için de bu bilgilerden yararlanabilirsiniz.

 

İngilizce cümle yapıları

Kendi cümlenizi oluşturmaya başlamadan önce, bu kılavuz hakkında bilmeniz gereken iki şey vardır:

 

1.Bir isim kullandığınızda, onu zamir ile değiştirebilirsiniz.

Örneğin; “Sam is tired,” yerine “He is tired.” yazabilirsiniz. Her ikisi de doğrudur.

 

2.“is,” kullandığınızda, onuto be”için doğru biçimde değiştirmelisiniz. Present tense için:

  • I am.
  • He / she / it is.
  • You / they / we are.

Past tense için bu liste:

  • I / he / she / it was.
  • You / they / we were.

şeklindedir.

 

Present tense hakkında ifadeler:

 

  1. Bir şeyi veya birisini tarif etmek.

Form: [Noun] is [adjective].

Notlar: Kullanmakta olduğunuz isim bir zamir, bir yerin adı veya bir kişinin adı değilse, ondan önce “the” (ya da “this,” ya da “that”) sözcüğünü ekleyin.

Örneğin:

  • The flower is red.
  • You are wonderful.
  • The Empire State Building is tall.

 

  1. Bir yerin ya da bir şeyin yerini açıklamak:

Form: [Noun] is [preposition] [location].

 

Notlar: Bir şeyin veya bir kişinin yerini belirtmek için, genellikle bir edat zorunludur. Doğru bilgileri vermek için doğru edatları seçin. Birisinin “burada” ya da “orada” olduğunu da söyleyebilirsiniz. Bu terimler göreceli olduğundan (anlamları kendi konumunuza bağlıdır), son konumu eklemeniz gerekmez.

Tanınan, bilinen (ya da tanıdığınız, bildiğiniz) insanların veya yerlerin başına “the” eklenir.

Örneğin:

  • The cat is under the bed.
  • Charlie is next to Anne.
  • He is on the train.
  • The dog is here.
  • The men are over there.

 

3.Birisinin ne yaptığını açıklamak:

Form: [Noun] is [verb -ing].

 

Notlar: Bir fiilin “-ing” formu şu anda bir eylemin gerçekleştiği anlamına gelir. Henüz bitmemiş bir eylem hakkında konuşurken bu formu kullanın.

Örneğin:

  • He is reading.
  • The cat is napping.
  • Kate is singing.

 

(Makale devam edecek.)

Scroll to Top
Scroll to Top