Nasıl daha akıcı ingilizce konuşabilirsiniz?

İngilizce dünyanın ortak dilidir. Ancak asla sıradan ortak bir dil değil! Dünyanın neresine giderseniz gidin, farklı lehçe ya da dillere sahip olan insanlar, -Hintli, Alman, Türk, Fransız ya da Japon- rahatlıkla bir araya gelebilir ve İngilizce iletişim kurabilirler. İngilizce kullanımı günümüzde ülkeler ve kültürler arasında giderek daha da yaygınlaşıyor. İngilizceyi iyi konuşma yeteneği, iş ya da akademik kariyerinizde ve sosyal yaşamınızda birçok kapının açılmasını sağlıyor. Unutmayın, İngilizce konuşmanız ne kadar akıcıysa, o kadar keyifli sohbetler yapabilir, iş ya da akademik toplantılarınızda ön plana çıkabilirsiniz. Bununla birlikte seyahat, yurt dışında çalışmak ya da okumak gibi, sadece Amerika’da değil, İngilizcenin iyi konuşulduğu diğer ülkelerde de hayatınızı zenginleştiren deneyimler yaşayabilirsiniz. Aslında tüm bunları ilginç bir İngilizce deyimle özetlemek de mümkün: The world is your oyster!

“The world is your oyster”

İngilizcenin ilginç deyimlerinden biri olan “The world is your oyster”, aşağı yukarı ‘Henüz yolun başındasın ya da çok gençsin ve hayatını en iyi şekilde geçirmek (kullanmak) senin elinde…” anlamını taşıyor. (Bu hoş deyimin tarihçesi de oldukça eski… İlk olarak Shakespeare’in 1600 tarihli “The Merry Wives of Windsor” oyununda kullanılmasından sonra halk arasında yaygınlık kazanmış.) Deyimin konuyla, yani iyi İngilizce konuşmak ile bağlantısı da, dilin hayatınıza katacağını pek çok avantajla ilgili olmasıdır. Öyleyse, güzel ve iyi konuşmanın anahtarı olan kelimeleri doğru telaffuz etmek için neler yapabileceğimize bir bakalım.

İngilizce konuşma yeteneklerinizi nasıl geliştirirsiniz?

Güçlü bir temel oluşturun

İngilizceyi daha güzel ifade etmek ya da diğer bir deyişle telaffuz etmek için çok çeşitli kelime bilgisine ve doğru telaffuza ihtiyacınız vardır. Bu nedenle ilk yapmanız gerekenlerden biri kelime bilgisini genişletmektir.

Her gün yeni bir kelime öğrenin

Yeni kelimeleri gün ışığına çıkarmak -bunu en iyi okuyarak ve defterinize notlar alarak yapabilirsiniz-, kelime dağarcığınızı genişletmenin iyi bir yoludur. Eğer günde sadece 1 kelime öğrenecek kadar zamanını varsa dahi, denemeye değer! Her gün 1 kelime öğrenerek, bir yılda 365 yeni kelime öğrenebilirsiniz. Kelime sayısını takip etmek için sıra numarası kullanabilirsiniz.

Haberler, şarkılar ve TV şovları da günlük alışkanlıklarınıza bağlı olarak -sabahları şarkı dinlemek ya da yatmadan önce gece İngilizce haberlere göz atmak gibi- yeni kelimeleri öğrenmek için iyi kaynaklardır. Eğer müzik dinlemeyi seviyorsanız, şarkı sözlerini çok dikkatle dinleyin ve bildiğiniz kelimeleri not defterinize yazın. Şarkılarda birçok işe yarayan günlük kelimeler, deyimler ve ifadeler vardır.

Telaffuzunuzu geliştirin

Birçok kelimeyi biliyor olabilirsiniz ancak eğer onları doğru telaffuz edemiyorsanız ne demek istediğinizi anlatamazsınız. Bu da kelimeleri ezberlemek ya da hatırlamak için boş yere zaman harcadığınızı gösterir. Bu konuda Online destek alabilirsiniz. Macmillan ve Merriam-Webster gibi çevrimiçi sözlükleri kullanarak, emin olmadığınız herhangi bir kelimenin telaffuzunu (küçük hoparlör sembolüne tıklayarak) kontrol edebilirsiniz. YouTube’da İngilizce telaffuz öğretileri veya Amerikan İngilizce telaffuzunun birçok yönünü öğretmek için English Pronunciation Pod veya American English Pronunciation gibi podcastler var. Ayrıca YouTube’da Fork Handles’in “The Two Ronnies” şovlarını izleyebilirsiniz. Günlük konuşmanın tipik bir örneği olmayabilir, ancak size konuşulan İngilizce zenginliğini gösterir. (Ve tabii bol bol kahkaha atacaksınız.)

Birlikte ya da bitiştirilerek söylenen kelimelere de dikkat etmeniz gerekiyor:

• • I + am = I’m
  • he + will = he’ll
  • they + have = they’ve
  • do + not = don’t

gibi.

See you again!