ÜCRETSİZ WHATSAPP 
Dünyanın en ünlü yazarlardan biri olan Miguel de Cervantes, 1605-1615 yılları arasında Don Kişot’u (Don Quijote) yazarken, İspanyolca dilinin günümüzde dünyanın en çok konuşulan ‘ikinci dili’ olacağını şüphesiz bilmiyordu. Bununla birlikte, İspanyolca dilinin tarihçesini merak edenler için biraz daha gerilere doğru gidersek 11. yüzyıldan kalma, bilinen ilk İspanyol edebiyatı metinlerinin Arap harfleriyle Kastilya lehçesinde yazıldığını söyleyebiliriz. Şiir, yalnızlık ve sevgi gibi duyguları dile getiriyordu. Daha sonraki yıllarda Toledo şehrinin Arap istilasından kurtulmasının ardından Kastilya lehçesi giderek Latincede yerini almaya başladı. Kaynaklar, İspanyolca yazılmış ilk öykü örneğinin ‘fabl’ türündeki bir yapıtın çevirisi olan Kelile ve Dimne (1251) olduğunu belirtiyor. Bugün İspanya’nın resmi dili İspanyolca –Español veya Castellano- olarak kabul edilse de, ülkenin bazı bölgelerinde Katalancanın farklı lehçeleri ile Aragonca, Aranca, Baskça, Leonca ve Galiçyaca konuşulmaya devam ediyor. İspanya için söyleneceklerin hepsi, asla bu kadar değil! Bu nedenle İspanyolca öğrenmek, bir dil eğitimi almanın ötesinde, farklı kültürleri tanıma ve keşfetme fırsatı da yaratıyor. İspanyolca kursu ise bu keşifler için en iyi başlangıç!
Fai la tua vita! La tua vita!
İspanyolca yazılmış bu cümleyi Türkçeye “Hayatını yaşa kendi hayatını!” olarak çevirmek mümkün. Latin Amerika kökenli bir millet olan İspanyollar, arkadaş canlısı ve keyiflerine düşkün insanlardır. Bu sözlerin ardından İspanyolca ‘parti’ anlamına gelen ‘Fiesta’ kelimesini atlamamak gerekiyor. Ve tabii Siesta’yı da! Elbette İspanyolca kursu, bu kültüre dair yüzlerce bilgiyi de beraberinde getirecektir. Ama yine de birkaçını daha sıralayalım; İspanyolca ‘Tapas’ kelimesi, neredeyse onlarca türü olan bir tür atıştırmalık olarak çoktan dünyaya yayılmış nefis bir lezzet! Osmanlının Avrupa’daki son kalesi olan Elhambra Sarayı, bugün hala ayaktadır. Ve işte İspanyolca öğrenmek için bir başka neden daha: Real Madrid Spor Kulübü! Dünyanın en popüler ve en zengin kulüplerinden biri olan Real Madrid’in bir oyuncusu ile kim sohbet etmez istemez ki! Geleneksel dansları Flemenko, kırmızıya olan tutkuları ve görkemli festivalleri de unutmamak gerekiyor. Bir şey daha var: İspanyolca her ne kadar ülkenin ve dünyanın farklı bölgelerinde değişik lehçelere sahip olsa da İspanyolca kursu sayesinde oldukça kolay öğrenilen bir dildir. Dünya üzerinde yaklaşık 400 milyon insanın İspanyolca konuşuyor olması hiç de tesadüf değil.
İspanyolca film izleyin!
İspanyolca öğrenmenin -mutlaka İspanyolca kursu ile desteklenerek- en pratik yollarından biri de sinema filmi izlemektir. Sinema kültürü ile yakından ilgisi olanların İspanya’nın beyazperde de dünyaca ünlü sinema sanatçıları çıkardığını bilir. Bu isimlerden en ünlüleri şüphesiz Pedro Almodóvar ve Carlos Saura’dır. Her iki yönetmenin filmlerinden birini mutlaka İspanyolca ya da Türkçe çevirisi ile izlemişsinizdir. Almodóvar’ın ‘Sinir Eşiğindeki Kadınlar’ ve ‘Annem Hakkında Her Şey’ filmleri ile Saura’nın ‘Flamenco Üçlemesi’ unutulmaz birer klasik olarak sinema tarihinde yerini almıştır. Bu filmleri İspanyolca izlemenin keyfi bir başka diyerek, İspanyol sanatının bir başka dalına kısa bir bakış atalım. Elbette Salvador Dali’den söz ediyoruz. İspanyolca kursu sırasında işlediğiniz bir derste duymuş olabileceğiniz gibi çok uzun bir ismi var: Salvador Domingo Felipe Jacinto Dalí i Domènech! Eğer yolunuz düşerse Figueres Dali Müzesi’ni ve Federico García Lorca Ev Müzesi’ni gezebilirsiniz. Böyle bir gezi mutlaka İspanyolca bilginizi ve kültürünüzü artıracaktır.
Makalemizi İspanyolca bir cümle ile bitirelim: “Voy a quererte toda mi vida…” Türkçe anlamının son derece ‘romantik’ olduğu bu cümlenin çevirisini, İspanyolca kursu bilgilerinize güvenerek size bırakıyoruz.
